MySYS ekibi olarak Türkiye’de insanların e-ticaretin nimetlerinden en iyi şekilde faydalanmaları için mümkün olan her türlü faydayı üretmek hedefindeyiz. Bu kapsamda hem Türkiye’de hem de Avrupa ve Amerika’da yıllardır e-ticaret ile iç içe bulunmuş başarılı uzmanlarla söyleşiler yaptık.
Tüm söyleşileri bir araya getirip sohbet havasında genel bir e-ticaret resmini sizler için adeta bir “e ticaret pazar araştırması” niteliğinde bir araya getirdik.
Sizin için yardımcı olacak araçlarımıza https://mysys.com/ adresinden göz atarak sizde bu sektörde kolay ve rahat kazanımlar elde edebilirsiniz.
Türkiye’de e-ticaret ile iştigal edenleri genel olarak üç seviyeye ayırabiliriz:
Başlangıç Seviyesi
- İlk başlayanlar YouTube kanalları ve kısmen eğitimlerle başlıyor. Ancak üstün körü alınan bu eğitimler yeterli olmuyor. Çoğu insan olayı anlamıyor bile. Kervanı yolda dizayn etme anlayışıyla az/çok bilen birinin yardımıyla başlıyorlar. Hızlı başlangıç bir yerde iyi bir şey.
- Genel çoğunluk; yayındaki birçok videoda hayal mahsulü vaatlere inanıyor (kolay, ek iş, oturarak kazan, çalışmadan, binlerce dolar…).
- 500-1000 dolar kazansam bana yeter anlayışı hâkim. Bu Türkiye şartlarında iyi para ancak e-ticaret esasen bunun çok ötesinde bir şey.
- Çoğu insan için dropshipping ilk giriş noktası oluyor.
- Eksik bilgilerle başlanıyor, çok fazla yanlışlar yapılıyor ve açılan mağazalar/hesaplar genelde bir yıl içinde kapanıyor.
- Kapanmaların çoğu; pazaryeri kurallarının ihlali, müşteri ilişkilerindeki problemler, marka hakları ihlalleri ve ilişkili hesap gibi kritik konulardan kaynaklanıyor.
- Problem yaşandıkça problem çözme motivasyonuyla araştırma/öğrenme, eğitim almaya başlanıyor.
- Çoğu hesap tamamen kapanıyor. Pazaryeri (Amazon / eBay…) bu kişiyi “BAN”LIYOR (yasaklıyor). Kişi artık ne şirket olarak ne de kendi ismiyle hesap açamaz hale geliyor.
- Kişi, bu hesapları açmak için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Birçoğu bu sırada SUSPEND hizmeti satın alıyor. Hesapların çok az bir kısmı geri açılıyor.
- Herkes, bu sorunu yaşadığı ya da illaki bir gün yaşama durumu olduğunda SUSPEND konusunda nerede bir paylaşım, eğitim veya video görse buna özel ilgi duyuyor. Bu ilgi e-ticaretin tüm aşamalarında var olmaya devam ediyor.
- Hesap kapanma sonucunda kişi ömür boyu yasaklanmış oluyor. Bu sebeple eşinin/akrabasının üzerine hesap açma seçeneği devreye giriyor.
- Kapanan hesabı açma konusunda, “problemleri çözerim” diyen çok fazla danışman(!) var. Bunların çoğu kişisel ve ezbere bazı bilgilerle bir şeyler deniyorlar. Bu kişi ya da şirketler; sadece çok az hesapta işe yarayan PUPLIC (yaygın, herkesçe bilinen) bilgilere sahipler. Bu alanda dolandırıcılık oldukça fazla. Bir sonuç alınmayınca “sende özel bir durum var” gibi cümleler ile durum geçiştiriliyor.
Tatbikî bu işi doğru yapan tecrübeli kişiler/firmalar da var. Ancak hizmet fiyatları başlangıç aşamasındaki müteşebbisler için çok yüksek geliyor. Genelde başlangıç seviyesi satıcılar, işi gerçekten doğru yapan bu firmalar/kişiler ile çalışmıyor. Çok az satıcı, bu firmalara en son çare olarak gidiyor.
- Çok fazla bilgi kirliliği var. Her kamera karşısına çıkan yaptığı işi en iyi, en yürütülebilir iş olarak tanıtıyor. Aynı kişi 1 yıl sonra tam tersini söyleyebiliyor.
- Genelde işi en az yapanlar hatta hiç yapmayanlar ekranlarda görüyor ya da eğitimini veriyor. Eğitimlerde genelde neredeyse hiç satış olmayan boş Amazon hesapları üzerinden yapıyorlar. Bu “deneme hesabımız” diyorlar ve ilgili yerler “Blur”. Ancak birkaç istisna hariç nerdeyse hiç kimse asıl hesabını “Blur” yapabileceği halde nedense göstermiyor!
- Şu an (2022) Türkiye’de 300 bin kadar insan bir şekilde e-ticaret ile ilgileniyor. E-ticaret’i herkes kişisel bir çıkış noktası olarak görüyor. İlgi her geçen gün daha da artıyor. Özelikle Türkiye’deki ekonomik zorluklar, maaş skalası, kur farkları, Türkiye aile yapısı (evlenene kadar hâlâ baba/anne evinde kalabiliyor olmak, az sorumluluk vb.), Z kuşağı etmenleri, kolay para söylemleri, sosyal medyada doğru /yanlış başarı hikâyeleri gençlerde buraya yönelmeyi daha da arttırıyor.
- Son yıllardaki artış göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki 3 yıl içinde Türkiye’de bir milyon insanın e-ticaret ile bir şekilde ilgileneceğini değerlendiriyoruz.
- Bu aşamada işin resmî ve vergi tarafları genelde bilinmiyor. Gelen paralar, tamamı kişinin kendisinin gibi değerlendiriliyor. Ancak ödemeler tamamen bankalar üzerinden gerçekleşiyor. Firmanız yurt dışında da olsa devletler arası vergi anlaşmaları sebebiyle vergi, eninde sonunda kişiden tahsil ediliyor. O gün geldiğinde; sayıları hiç azımsanmayacak kadar çok satıcı, büyük zorluklar yaşıyor ya da ödeyemeyecekleri, icralık vergi borçlarıyla baş başa kalıyorlar. (Bu vergi borcundan kurtulmanın dünyada hiçbir yolu yok.)
- “Ülkeye döviz kazandıralım”, “Vatan/millet” söylemde birinci gibi olsa da çoğunluk olayı kişisel çıkış noktası olarak görüyor. Kazanmayı hayal ettiği döviz ile ilgileniyor. Ana motivasyon “kişisel refah” ya da “çıkış yolu”.
- “Ben yapabilir miyim acaba” sorusuna net cevap YouTube da var görünse de kafalarda tatmin edici cevap henüz yok. Bu cevap alamama çoğu durumda kişisel oluyor; “doğru ama ben yapamam ki”anlayışı çok yaygın.
- Baştan sona bir eğitim alınmadığından veya baştan sona birkaç defa bitiren çok az olduğundan,“nereden/nasıl başlanacak” genelde en büyük soru/sorun olarak karşımıza çıkıyor.
- Gençler “hadi bir deneyelim“ anlayışı ile başlamak için daha cesur ve aktifler.
- “Kaynak” yani başlangıç maliyetleri herkes için en büyük problemlerden biri. Her ne kadar parasız ya da çok az sermaye ile başlanabileceği YouTube’da ve sosyal medyada dolaşsa da işin aslı, yani “belli bir sermaye ve risk limiti olmadan bu işin yapılamayacağı” gerçeği eninde sonunda tecrübelerle anlaşılıyor.
- Dil sorunu herkes için büyük problem. Bu sorun çekingenliğe sebep oluyor. Yabancılarla muhatap olmak kişileri korkutuyor. Çoğu kişi e-ticareti Google Translate (düzgün kullanmayı öğrenmek kaydıyla) kullanarak da yapabileceğinden habersiz durumda. Bu çekingenliği üzerlerinden atmakta zorlanıyorlar. Yabancı dil bilmeden bu işi yapabilen birkaç örnek görmeleri durumunda cesaretleniyor ve “ben de yapabilirim” moduna geçebiliyorlar.
- Dolandırma, sahte ürünler, kısa yoldan özel yöntemlerle ticaret yapma hevesi gibi yaklaşımlar çok kısa zamanda hesapların kapanması ve içerideki paralara el konulması ile sonuçlanıyor. Eğer bir gün kendinizi şunlardan birini ya da benzerlerini söylerken/düşünürken bulursanız bilin ki, hesabınız en geç 1-2 ay içinde kapanacaktır. “bir yöntem buldum”, “Amazon’un asla anlayamayacağı şöyle bir şey”, “birebir aynısını ürettirdim”…
- Yeni satıcılardaki temel eğilim, başkasının sattığını satmak şeklinde oluyor. Bu yaklaşım da herkesin birbirinin sattığını sattığı ve dolayısıyla kazançlı olmayan bir ortam oluşturuyor. Bu da doğal olarak başarısızlık doğuruyor. Özgün bir ürün bulmak ile uğraşmak yerine başkaları ne satıyor ben de onu satayım anlayışı hâkim. Sıfırdan ürün listelemek, onunla uğraşmak çok az insanın işi. “Biri eklese de altına girsek (aynı ürünü biz de listelesek) resimleri kullansak” çok yaygın bir yaklaşım.
- Gerçek manada kafa yormak kaçınılan bir konu. Analiz et deyince “zor bir şey, ben anlamam” gibi bir kanaat var. “Başkası analiz etsin”, “Sonucu bana söylesin”, “Ben hazır alayım” gibi yaklaşımlar böyle düşünen satıcıların yerinde saymalarına sebep oluyor.
- Yurt dışında şirket kurmak, VAT numarası almak ve muhasebe en korkulan konular arasında.
- FBM için depo, ürün iadeleri çözülmesi gereken en büyük/zorlu konulardan.
- e-ticareti büyütmek için reklam vermek, para harcamak zor verilen kararlar. Para kazanmak için para harcanması gerektiği bu aşamada genelde anlaşılmıyor/bilinmiyor.
- Yönetim ya da analiz uygulamalarına para harcama en az seviyede. Ya ücretsiz kısıtlı ürünler ya da ortak abonelikler kullanılıyor. Bu yaklaşımda olanların çoğu, üye oldukları bu yazılımlara abone oluyor ama bunları kullanmıyor. Kullananlar ise bu araçların birkaç özelliğini ancak kullanıyor.
İkinci Seviye Satıcılar
- Genelde en az bir e-ticaret grubuna/oluşumuna üyeler ve organize olmuş durumdalar. Çoğu eskiden dropshipping yapanlar ya da dropshipping problemlerini bir şekilde çözmenin yolun bulmuş ve hala dropshipping yapıyor ancak diğer e-ticaret yöntemlerini de deniyorlar.
- FBA denemeleri yapıyor küçük çapta ürünleri Amazon depolarında.
- Bir şekilde online arbitraj veya retail arbitraj yapmış bunu denemiş bundan az/çok para kazanmış durumdalar.
- Arbitraj yapıyorlar ise genelde “ONLINE” yani son kullanıcı web sitelerinden ya da “RETAIL” yani dükkândan ürün bul/sat yapıyor.
- Baştan sona kapsamlı bir eğitim almış oluyorlar. Para harcıyorlar. İşin aslını az çok biliyorlar.
- Yenilikleri takip ediyorlar. Yeni satış teknikleri deniyorlar.
- Hayalleri PL (Private Label) de iyi bir marka tutturmak ya da iyi bir markadan iyi fiyatlar alarak veya büyük bir toptancıdan kârlı ürünler alarak arbitraj yapmak.
- Çok azının kendi satış siteleri var. Ancak bunlar da SEO, MARKALAŞMA, LANSMAN konularında yüzeysel bilgilere sahip. Bu alanda çok başarılı değiller.
- Çoğunlukla; garanti olsun ve biri kapanınca diğerinden devam edebileyim düşüncesi ile birden fazla satıcı hesapları var. Büyük çoğunluğu itibariyle satıcı hesapları herhangi bir sebep ile daha önce kapanmış bu konuyla uğraşmış kişiler.
- 5-50 bin dolar aralığında ciro yapıyorlar.
- Muhasebe/vergi konularını duymuşlar, bu konuda bir şey yapmak lazım diyorlar, ama henüz tam bir önlem almış ya da bu konuda çalışma yapmış değiller.
- Az bir kısmı LTD-AŞ şirket sahibi, geri kalanlar kişisel hesaplar ya da şahıs şirketi konumundalar. Genelde kurumsal kimlikler Türkiye’de ve sadece çok az bir kısmının yurtdışında firmaları ve VAT kayıtları var.
- Hepsinin “Payoneer” ya da “Wise” gibi sanal bankalardan banka hesapları var. Para nasıl alınır gerekli ayrıntıları hepsi biliyor.
- Çalışanları yok ya da aile bireyleriyle birlikte yapıyorlar.
- Çok ayrıntılı değil ama işlerini yapacak, düzenlerini devam ettirecek kadar pazaryeri kurallarını biliyor ve bu konulara dikkat ediyorlar.
- Çok büyük bölümü sadece Amazon’da satış yapıyor. Az bir kısmı eBay ve diğer marketleri keşfetmiş durumda.
- Diğer marketlerde genelde dropshipping yapıyorlar.
- Ara depo nedir biliyor ve kullanıyorlar. Ya dropshipping yaparken ya da FBA ürün gönderirken ya iade için ya da ürünleri geçici depolamak için bir şekilde ara depolarla iletişime geçmiş ve iş yapmış oluyor.
Üçüncü Seviye Satıcılar
- Ya PL sahibi FBA yapıyorlar, ya iyi markalar ile anlaşmış onlardan satış yetkisi almış durumdalar ya da iyi/büyük toptancılara üye olabilmiş büyük çapta arbitraj yapıyorlar. Küçük bir kısmının ise kendi deposu var ve FBM yapıyorlar.
- Aylık 50 bin – 500 bin dolar aralığında ciroları var.
- Nerdeyse tüm e-ticaret yöntemlerini kullanmış, hepsini bir şekilde denemiş/yapmış ve bu aşamaya gelmiş oluyorlar.
- Paylaşımcı değiller. Kendi işlerini yapıyorlar.
- Etrafı gözlemliyorlar. Dinleyici moddalar. Bilginin kıymetli olduğunu biliyor ve bilgi/fikir topluyorlar.
- İşlerini garantilemek için yeni ürün, yeni marka, yeni toptancı arayışları var.
- Bir veya daha fazla çalışanları oluyor. Hesaplarını çalışanlarına takip ettiriyorlar. Kritik işleri kendileri yapıyor.
- Ya tek hesapları ya da ek bir hesapları var.
- İşin aslını anlamış durumdalar. Para kazanmak için para harcıyorlar.
- Reklam vermek nedir, bunların geri dönüş analizleri ve bunları değerlendirmeyi biliyorlar.
- Analiz ve yönetim araçları kullanıyorlar. Bu araçları ortak kullanmıyorlar. Kendi başlarına satın alıyorlar.
- Bilgi gizliliğine ve mahremiyete önem veriyorlar.
- Sayıları çok az.
- E-ticaret ile ilgili; diğer marketler, kendi siteleri, depolar, toptancılar, markalar, Avrupa marketi gibi konularda algıda öncelikleri var.
- Çoğu Amerika’da satış yapıyor. Avrupa’ya da açılmak istiyorlar. Çok azının Avrupa’da mağazaları var. Avrupa’da şirketi olanlar çok az.
Pazarı ilgilendiren diğer önemli konular nelerdir?
eBay Hakkında
- Şu an Türkiye’de yurtdışı e-ticaret ile uğraşanların çoğunun sadece Amazon satıcı hesapları var. Bunu Etsy satıcı hesapları takip ediyor. Çok az kişi aynı zamanda eBay’de de satıcı konumunda.
- 2016 yılında PayPal’ın Türkiye’den çekilmesi ve bunun sonucu olarak artık Türkiye’den hesap açılamaz ve mevcut hesapların da kullanılamaz hale gelmesinden sonra 10 binlerce eBay hesabı kapandı.
- Aslında PayPal problemine kadar Türkiye’deki yurt dışı e-ticaret satıcıları ağırlıklı olarak eBay üzerinde satış yapıyorlardı. Bizim tespitlerimize göre; PayPal kapanma aşamasında analiz uygulamalarımızın tespit ettiği analiz etmeye değer büyüklükte 30 binden faza aktif iş yapan büyük eBay hesabı bulunmaktaydı.
- Bu tarihlerde Amazon’a ilgi daha az idi. PayPal sorunu ile 10 binlerce hesap çaresizce hepsi birden kapandı. Çok küçük bir kısmı yurtdışı tanıdıkları ile yeni hesaplar açıp devam edebildi.
- eBay, 2020’den itibaren artık kendi ödeme sistemine geçmeye başladı. Yeni eBay ödeme sistemi Türk satıcılara herhangi bir kısıt uygulamamaktadır. Artık Türk kullanıcıları Türkiye’deki banka bilgilerini eBay’e girebiliyor. Böylece Türkiye’den eBay hesabı açmak artık mümkün hale gelmiştir.
- E-ticarete son 3-4 yılda girenler eBay’i pek bilmiyor. eBay’in Amazon’dan sonra modern dünyanın ikinci büyük e-ticareti platformu olduğunun çoğu satıcı farkında değil.
- eBay de FBA olayı yoktur. Dolayısı ile FBA ile iş görmeyi düşünen kesim için eBay bir seçenek değil.
- eBay’de iş/satış yapan iki kesim var;
- Dropshipping’ciler (online sitelerden, Amazon’dan, AliExpress…)
- Kendi deposu ya da ara depo kullanan orta ve üst kategorideki satıcılar.
- Paranın anında gelmesi Türk kullanıcılar için bir IŞIK olabilir.
- Amazon’a göre satıcı hakları çok daha fazladır.
- Hesap açılısı çok kolay ancak baştan sona tüm süreçlerin anlatıldığı derli toplu bir Türkçe eğitim yok denebilir.
- Amazon’un aksine; Ürüne kıyasla satıcı ve satıcının performansı, yıldızları, seviyesi daha önemlidir. Bu yönüyle Türk kullanıcılar daha rahat edebilir.
- Ara depolarla “çalışma kolaylığı” eBay tarafını yaygınlaştırabilir.
- Amazon ve diğer platformlardaki satışların iadeleri en azından maliyet kurtarma adına eBay’de değerlendirmek mümkündür. Örneğin bir yılda markalı 20000+ ayakkabı satmış bir kullanıcımız %5 geri iade almış ve bu iadelerin çoğunu eBay de satabilmiştir. Hedefi bu yöntemle iade kaybını %1’e indirmek.
Shopify-Bigcommerce-Woocommerce (kendi markan – kendi web siten)
- Genelde Türkiye’de Çin’den dropshipping amacıyla kullanılmaktadır. Bu yöntemde; Facebook reklamlarıyla “Niche Product Website” uygulamaları yapılıyor. Çinli online satış sitelerinden kârlı ürün bulup, paralı reklamlar ile bu ürünleri satıyorlar.
- Marka sahibi olanlar ya da bir ürün grubunda uzmanlaşmak isteyenler uzun vadeli yatırım olarak yapabilirler.
- Pazaryerlerine verilen %15 civarındaki ücretler burada yok. Sadece kredi kartı işlem ücreti kesintisi mevcut.
- Tüm kâr site sahibine kalıyor ancak reklam vermeden, reklam harcamaları olmadan, SEO hizmetleri ve sosyal medya aktif olarak kullanılmadan ve bu alanlarda para harcamadan başarılı olma olasılığı çok düşük. Ancak gerekli strateji ile doğru bir yol izlendiğinde başarı oranı yüksek.
- Örnek strateji olarak; Amazon/eBay Marketplace fee oranında yani cironun yaklaşık %15’i kadar bir tutarı SEO, reklam ve sosyal medya harcaması olarak ayırarak 1-3 yıl arasında arzu edilen bir konuma gelmek mümkün.
- Bununla birlikte; müteşebbisler bu sistemde siparişler için FBM DEPO ya da ARA DEPO kullanmak durumundadır.
- Bir markanız var ise ne olursa olsun zaten yapmalısınız.
Ara depolar
- Ara depolar Türk satıcılar için yeni bir kavram ve satıcılar ara depolar ile yeni yeni tanışıyorlar.
- Dünya üzerinde Türk girişimcilere ait çok az Ara Depo var.
- Genelde USA konumundalar.
- Tüm Dünya’da (Türkiye-Almanya-İngiltere-ABD) aynı ekrandan tek muhatap bir depo sistemi MYSYS GLOBAL haricinde yok.
- “Ara depolarla iletişim” en çok şikâyet edilen konuların basında geliyor. MYSYS GLOBAL’de bu sorun ara yüz üzerinden her şeyin kolayca yapılabilmesi ve mobil uygulama desteği ile çözülüyor.
Genel Problemler ve Gerçekler
- Ne yaparsan yap pazaryerinde hesabın “suspend” olabilir. Bu yönüyle %100 güvenli bir liman değil. Evet, açtırabilirsin ama garantisi yok. Ek hesaplar bu yüzden var. Her ihtimali değerlendirip kurallara uygun tedbirler almalısın.
- FBA yapıyorsan aynı kategori ya da ürüne girmiş ya da girmek isteyen Çinli manipülasyonuna maruz kalma olasılığın oldukça yüksek. Bunu öngörmeli ve tedbirlerini almalısın.
- Online veya Retail Arbitraj yapıyorsan fatura sorunları yaşama olasılığın çok yüksek. Çünkü alışveriş fişleri genelde Amazon tarafından kabul edilmiyor. Satın alınan ürünler için fatura temin edilmesi bu problemi giderebiliyor
- “Wholesale Arbitrage” yapıyorsan az da olsa rakip şikâyetleri olabiliyor. Ancak toptancı sağlam bir firma ise veya zaten markanın kendisi ile çalışıyor isen satın alma faturalarını göndererek ya da yetki belgelerini ibraz ederek sorunu kısa zamanda çözebiliyorsun.
- Arbitraj genel itibariyle Çinlilerin olmadığı bir alan olduğundan daha rahat bir saha.
- FBM yapıyorsan depo ve çalışan maliyetlerini göz önünde bulundurmalısın.
Türkiye’ de çokça işittiğimiz haksız ve yanlış cümleler /yaklaşımlar;
- Diğer (Drop, FBA vs…) işler varken FBM yapmaya ne gerek var? Ağrımayan başımı neden ağrıtayım? Depo vs. şimdi bir sürü iş!
- Amazon yeter, eBay de ne ki?
- Avrupa pazarı prosedürleri, bilmediğin birçok dil (İngilizce-Almanca-Fransızca-İtalyanca-İspanyolca), gerek yok!
- Kendi siten tutmaz, zor işler, senin benim yapacağımız iş değil onlar!
Sonuç
Bu yazıda Türkiye’de e-ticaret ile uğraşan insanların hangi konumda ne yaşadığına, genel hataların ve yanlış düşüncelerin neler olduğuna, bizi e-ticarette başarıya götürecek ipuçlarına, hem satıcılara hem de ek bazı özel konulara yer verdik.
Önemli içeriklerimizi ve MySYS’e her geçen gün kazandırdığımız yeni özellikleri takip etmek için bültenimize abone olmayı ve sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın.
MySYS yazılımları hakkında ücretsiz detaylı bilgi almak için hemen bizim ile https://mysys.com/iletisim/ linkinden iletişime geçebilirsiniz.